Hayrettin Karaca Parkı Hakkında
"Toprak Dede" olarak da bilinen Hayrettin Karaca'nın adını taşıyan Hayrettin Karaca Parkı, Tepebaşı Belediyesi tarafından Eskişehir, Çamlıca Mahallesi'nde 2011 yılında hizmete açıldı. Önceden çöplük olarak kullanılan 20 dekarlık bir alana yapılan bu park, doğayla iç içe olan yapısı ve estetik görüntüsü ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Mekanda 150 farklı bitki türü bulunurken, müziğin ritmine göre çalışan fıskiyeler ve birbirine bağlanan üç adet gölet bu parkı özel kılıyor.
Tarihçe
Hayrettin Karaca Parkı, bir zamanlar çöplük olarak kullanılan alanın iyileştirilmesi ve dönüştürülmesiyle oluşturuldu. 2009 yılında başlanılan yapı çalışmaları hızla tamamlanarak park, 2011 yılında önce hizmete açıldı. Parkın adı, Türkiye'nin çevre koruma alanında tanınmış bir ismi olan Hayrettin Karaca'dan alınmıştır.
Mimari ve Yapısal Özellikler
Parkın yapımında tamamen doğal malzemeler kullanılmış ve alana 150 farklı bitki türü yerleştirilmiştir. Farklı türlerden seçilen bitkiler ve ağaçlar, parka ayrı bir estetik katmıştır. Ayrıca, park içerisinde müziğin ritmine göre çalışan fıskiyeler ve birbirine bağlanan üç adet gölet bulunmaktadır.
Kültürel ve Kurumsal Bağlam
Hayrettin Karaca Parkı, çevreye duyarlılık ve doğanın korunmasına dikkat çeken bir yaklaşımın ürünüdür. Parkın ismini taşıyan Toprak Dede Hayrettin Karaca, Türkiye'deki çevre koruma faaliyetlerinin öncülerinden biri olduğu için park bu ismi almıştır. Park, V. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu sırasında yapılan bazı heykellere ev sahipliği yapmıştır.
Koruma, Belgeler ve Arşiv Niteliği
Hayrettin Karaca Parkı, doğal ve tarihi öneme sahip bir alan olduğu için belirli koruma ve bakım faaliyetlerine tabidir. Parkın düzenlenmesi ve bakımı Tepebaşı Belediyesi tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, parkla ilgili türlü belge ve bilgiler, parkın kurulduğu yıldan bu yana sürekli olarak arşivlenmektedir.
Şehrin Kültürel Mirasındaki Önemi
Hayrettin Karaca Parkı, Eskişehir’in Çamlıca Mahallesi'nde bulunan önemli bir kültürel varlık olarak kabul edilir. Park, çevre duyarlılığının öne çıktığı bir konseptle oluşturulduğu için, şehrin doğal ve kültürel mirasının bir parçasıdır ve bu alanda farkındalık yaratmayı hedefler.